Issız adada unutulan adam: ‘Eşcinsel’ olduğu için ölüme terk edilen bir denizcinin hikayesi

Mayıs 17, 2025 - 21:11
Issız adada unutulan adam: ‘Eşcinsel’ olduğu için ölüme terk edilen bir denizcinin hikayesi

Leendert Hasenbosch’un hikâyesi, 18’inci yüzyılın acımasız cezalandırma yöntemlerini ve eşcinselliğe karşı dönemin sert tutumunu anlatıyor. Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nde (VOC) muhasebeci olarak çalışan Hasenbosch, “sodomi” suçlamasıyla 1725’te Atlantik Okyanusu’ndaki ıssız Ascension Adası’na terk edildi. Yanına yalnızca bir çadır, İncil, birkaç tohum ve az miktarda su bırakıldı. Bu yalnızlık cezası, onun için yavaş ve acı verici bir ölüme dönüştü. 

Hasenbosch, adada geçirdiği süre boyunca bir günlük tuttu. Bu günlükte, su bulma çabaları, yalnızlıkla mücadelesi ve halüsinasyonları bulunuyor. Kendisine arkadaşlık etmesi için bir kuşu evcilleştirmeye çalıştı. Fakat kuşun ölümüyle yalnızlığı daha fazla derinleşti. Ektiği tohumlar verim vermedi. Su kaynakları tükendi ve sonunda kaplumbağa kanı içmek ve kendi idrarını tüketmek zorunda kaldı. Günlüğünde, suçluluk duygusu ve sanrılarla boğuştuğunu, “bir zamanlar tanıdığı bir adam”ın ruhunun kendisiyle kaldığını kaleme aldı.

Hasenbosch’un kaderi, 1726’da Ascension Adası’na ayak basan İngiliz denizcilerin derme çatma bir çadır ve içinde bir günlük bulmasıyla gün yüzüne çıktı. Günlük İngiltere’ye götürüldü ve sansasyonel başlıklarla yayımlandı. Ancak, yazarının adı uzun süre gizli kaldı ve Hasenbosch’un hikâyesi anonim bir uyarı objesine dönüştü.

Bu trajik hikâye, eşcinselliğin tarih boyunca nasıl ağır biçimde cezalandırıldığını ve bireylerin nasıl ölüme terk edildiğini ortaya koyuyor. Hasenbosch’un yaşadıkları, insanlık tarihindeki karanlık sayfalardan biri olarak hafızalara kazınıyor.

Kaynaklar:

BBC

Dünya Tarihi Ansiklopedisi

Onedio

AGORA AJANSI  -  CHANNEL24