Perdenin Ardındaki Cesaret: Şirin Ebadi’nin Sessiz Sahnesi

26 Ağustos, 2025 - 09:40
Perdenin Ardındaki Cesaret: Şirin Ebadi’nin Sessiz Sahnesi

Perdenin Ardındaki Cesaret: Şirin Ebadi’nin Sessiz Sahnesi

İran’ın modern tarihinde kadınların sesi hep yarım bırakılmak istendi. Sahneye çıkmaları, şarkı söylemeleri, tiyatro yapmaları kimi zaman yasaklandı, kimi zaman küçümsendi. İşte bu atmosferde genç bir kadın olarak Şirin Ebadi, önce hukuk fakültesinde sonra da sahnenin kıyısında kendini ifade etmenin yollarını aradı.

Çoğu insan onu 2003’te Nobel Barış Ödülü kazanan hukukçu olarak tanır. Ama Ebadi’nin gençliğinde sanata duyduğu ilgi, özellikle tiyatro ve edebiyat üzerinden, aslında çok daha derin bir anlam taşır. Çünkü o dönemde kadınların sahneye çıkması neredeyse imkânsızdı. Kadın bedeni “ahlaki tehlike” ilan edilmişti. Fakat Ebadi, sahneyi yalnızca sanatın değil, aynı zamanda hakikatin görünür olduğu yer olarak gördü.

Yasaklar ve Sessiz Sahne

İran’da 1979 devriminden sonra kadınların kamusal yaşamı büyük ölçüde sınırlandı. Tiyatroya çıkan kadınlar geri itildi, kadın sesinin şarkılarda duyulması yasaklandı. Ebadi bu dönemde avukatlık mesleğini de kaybetti; hâkimlik görevinden uzaklaştırıldı. Ama o, sessiz kalan sahneyi hukuk mücadelesiyle buluşturdu.

Sanatı yapamadığı yerde, sanatın işaret ettiği özgürlüğü hukuk yoluyla savundu. Yazdığı kitaplar, kaleme aldığı makaleler ve kadın hakları için verdiği mücadele, aslında görünmez bir sahnenin perde arkasında oynanan bir oyundu. Ebadi’nin kalemi, bir tiyatro metni kadar güçlüydü.

Sanatın ve Hukukun Kesiştiği Yer

Ebadi, kadınların tiyatroya erişim hakkını savundu. Çünkü tiyatro, sadece bir eğlence değil; toplumun aynasıydı. “Kadınların sahnede olmaması, toplumun yarısının görünmez kılınması demektir” diyordu. Bu bakış açısı, onun insan hakları savunusunu çok daha evrensel kıldı.

Bugün hâlâ İran’da kadın sanatçılar yasakların, sansürlerin, baskıların içinde var olmaya çalışıyor. Şirin Ebadi’nin ismi, yalnızca bir hukukçu olarak değil, sesi kısılmak istenen bütün kadınların ortak hafızası olarak anılıyor.

Son Söz

Alternatif sahne bazen gerçekten bir tiyatro salonunda değil, bir mahkeme salonunda kurulur. Şirin Ebadi, tam da bunu gösterdi. Perdenin ardında gizlenen cesaret, bazen bir cübbeyle, bazen bir kalemle, bazen de susturulmuş bir şarkıyla ortaya çıkar.

Ve bu cesaret, sahneden hiç eksilmez.