Sudan'da cinsel şiddet vakalarında 'endişe verici' artış yaşanıyor
Sudan’ın Darfur bölgesinde süren iç çatışmalar, yalnızca siyasi istikrarsızlık değil, aynı zamanda ciddi bir insanlık krizini beraberinde getiriyor. Uluslararası yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 2025'in ilk çeyreğinde Güney Darfur’da en az 659 cinsel şiddet mağduruna tıbbi ve psikolojik destek sağlandığını dile getirdi.

Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) yayımladığı rapora göre, mağdurların büyük kısmı kadın ve kız çocuklarından oluşurken, vakaların çoğunun çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren silahlı gruplar tarafından gerçekleştirildiği belirtildi. Özellikle Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) ile Sudan ordusu arasında yükselen gerilim ve silahlı çatışmaların, siviller üzerindeki etkisinin giderek ağırlaştığı ifade ediliyor.
Kuruluşun saha koordinatörlerinden Dr. Amina El-Fadil, “Güney Darfur’da her gün yeni bir travma vakasıyla karşılaşıyoruz. Kadınlar yalnızca savaşın gölgesinde yaşam mücadelesi vermiyor, aynı zamanda bedenleri de bir savaş alanına dönüşmüş durumda” diye konuştu. El-Fadil, acil insani müdahale ve uluslararası baskının artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Darfur’daki krizin kökeni uzun yıllara dayanırken, son aylarda RSF’nin sivil yerleşim alanlarına ilişkin saldırılarında belirgin bir artış kaydedildi. Yerel halk, geceleri evlerinden alınan kadınların günlerce kayıp kaldığını ve bazılarının bir daha hiç dönmediğini ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insan hakları kuruluşları, bölgede sistematik cinsel şiddetin bir savaş aracı olarak kullanıldığına yönelik ciddi uyarılarda bulunurken, Sudanlı yetkililer iddiaları çoğunlukla reddediyor ya da soruşturmaların devam ettiğini belirtiyor.
Bölgedeki insani yardım faaliyetlerinin güvenlik gerekçeleriyle büyük ölçüde kısıtlandığı kaydedildi. MSF, uluslararası toplumu Darfur’daki sivillerin korunması için harekete geçmeye ve özellikle kadınların güvenliğini sağlayacak adımlar atmaya davet etti.
Darfur’daki bu tablo, savaşın görünmeyen yüzü olan cinsel şiddetin, halen uluslararası toplumun yeterince müdahale edemediği karanlık bir yara olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Kaynaklar:
The Guardian - Euronews - Sınır Tanımayan Doktorlar