İklim krizi küresel ölçekte insan haklarını tehdit ediyor
İklim krizi, sadece çevreyi değil, insan haklarını küresel ölçekte tehdit ediyor. Uluslararası Af Örgütü’nün 2024-25 raporuna göre, iklim değişikliği, yoksulluk ve siyasi baskıyla birleşerek 2024 yılında 110 milyonu aşkın insanın yerinden edilmesine yol açtı.

Yükselen deniz seviyeleri, kuraklık ve seller; yaşam, sağlık, barınma, su ve gıda gibi temel hakları tehlikeye atıyor. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2050 yılına kadar 80 milyon insan iklim kaynaklı açlık riskiyle karşı karşıya kalabilir.
İklim göçmenleri mülteci statüsüne sahip olmadıkları için hukuki korumadan yoksun kalıyor. En az katkıda bulunan ülkelerin en büyük zararı görmesi ise adalet tartışmalarını derinleştiriyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İsviçre’yi iklim eylemsizliğinden dolayı mahkûm etmesi gibi örnekler, iklim krizinin artık hukuki bir meseleye dönüştüğünü gösteriyor.
İklim krizine karşı insan hakları merkezli, adil ve etkili politikalar geliştirilmediği sürece küresel adaletsizlik daha fazla derinleşecek.
Kaynaklar:
Bianet
The Guardian