İki Halk, Tek Hafıza: Heidelberg’de Dink ve Anter İçin Buluşma

Heidelberg’de Musa Anter ve Hrant Dink Anısına Üç Günlük Panel

Almanya’nın Heidelberg kentinde, Kürt gazeteci-yazar Musa Anter ve Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in anısına üç günlük uluslararası panel düzenlendi. “Hrant Dink – Musa Anter: İki Ses, Tek Hafıza” başlığıyla 17-19 Temmuz tarihlerinde gerçekleşen etkinlik, Heidelberg Sanat, Edebiyat ve Hafıza Kolektifi tarafından organize edildi.

Gazetecilik, hafıza ve direniş ekseninde gerçekleştirilen etkinlikte gazeteciler, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve sanatçılar bir araya geldi. Etkinlik, Kürt ve Ermeni toplumlarının bastırılmış anlatılarını görünür kılmayı ve ifade özgürlüğü temelinde ulusötesi bir diyalog alanı oluşturmayı amaçladı.

Collegium Academicum’da gerçekleştirilen programa yaklaşık 400 kişi katılırken, 20’ye yakın konuşmacı sunum yaptı. Panelin gündeminde barış gazeteciliği, hafıza temelli habercilik, diaspora medyası ve Türkiye ile Kürdistan’daki basın özgürlüğü yer aldı.

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Fotoğraf: Abbas Vural

Hafıza ve Tanıklık Ön Plandaydı

Etkinliğin ilk gününde hafıza, tanıklık ve gazetecilik etiği temaları öne çıktı. İletişim bilimci Kerem Schamberger, “Kürdistan’da Gerçeğin Peşinde” başlıklı sunumunda sahada gazeteciliğin karşılaştığı engellere dikkat çekti. Sanatçı Hogir Ar ise anlatıcılık ile tanıklık arasındaki ilişkiyi sanat pratiği üzerinden tartıştı. Gazeteci Kamal Chomani ve sosyologlar Bülent Küçük ile Rosa Burç da hafıza politikaları ve solun Kürt meselesine yaklaşımı üzerine konuşmalar yaptı. DEMOS Araştırma Kolektifi’nden Ruken Ay Aydın ve Aygün Uğur Saltık ise barış sürecini toplumsal cinsiyet perspektifiyle değerlendirdi.

Diaspora Medyası ve Bellek Haberciliği Tartışıldı

İkinci günün öne çıkan temaları arasında diaspora gazeteciliği ve bellek odaklı habercilik yer aldı. Gazeteci Dilan Karacadağ, diasporada Kürt gazeteciliğini anlatırken, bianet editörü Tuğçe Yılmaz ifade özgürlüğü bağlamında hafıza haberciliğinin güncel koşullarını aktardı. Rober Koptaş, Ermenice basının susturulma tarihine ışık tuttu. Sanatçı Marina Papazyan ise “Hafıza Kültürü Üzerine Notlar” başlıklı sunumunda güncel sanat aracılığıyla hafızaya yaklaşımı paylaştı.

Kapanışta Tanıklıklar ve Vurgular

Panelin son günü, gazetecilik tanıklıkları ve kısa film gösterimleriyle başladı. Ümit Kıvanç’ın “Memory Too Low for Words” ve Fatma Çelik’in “Gündem” adlı filmleri izleyicilerle buluştu. Ardından gazeteci Dicle Anter, babası Musa Anter’in mirası üzerinden Kürt gazetecilere yönelik baskılara dikkat çekti. Fehim Işık, Abdurrahman Gök, Sedat Yılmaz ve İkram Oğuz da sahadaki deneyimlerini ve gazeteciliğe yönelik baskıları aktardı. Etkinlik, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in “Aynı Kaynaktan Yükselen İki Ses” başlıklı kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Etkinlik boyunca sanatçı Hogir Ar’ın “Hafızanın Biçimleri” başlıklı sergisi ziyaretçilere açık kaldı. Panel boyunca yapılan tartışmalarda, Türkiye’de barışın toplumsallaşması için Anter ve Dink’in temsil ettiği hakikat odaklı gazeteciliğin yaşatılması gerektiği vurgulandı.

Kaynak: Bianet /Abbas Vural