PKK silah bıraktı: Türkiye ve dünyadan ilk tepkiler geldi

PKK’nın Avrupa’daki siyasi temsilcilerinden oluşan heyet, Brüksel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Yeni bir döneme giriyoruz. Kürt halkının taleplerini demokratik yollarla savunma zamanı gelmiştir” ifadeleriyle örgütün silahlı mücadeleyi bıraktığını ve tüm militanların silahsızlandırılarak sivil yaşama entegre edileceğini duyurdu. Açıklamada, örgütün son aylarda Türk hükümetiyle yürüttüğü müzakerelerin olumlu sonuçlar doğurduğu ve bu kararın bu sürecin sonucu olduğu kaydedildi.

Sürecin perde arkasında neler yaşandı?

PKK’nın silah bırakma kararı, aylar süren sessiz diplomasi ve yoğun temasların ardından geldi. Sürecin ilk adımı, 2024 yılının sonlarında Avrupa’da yaşayan Kürt siyasetçiler ile Türkiye arasında kurulan arka kapı diplomasisiyle atıldı. Norveç’in arabuluculuğunda yürütülen gizli görüşmeler, özellikle güven inşası ve militanların silahsızlandırılması konularında ilerleme sağladı.

Şubat 2025 tarihinde, Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği mesaj süreci görünür kıldı. Öcalan, örgüte “silahları tümüyle bırakma ve demokratik siyasete alan açma” çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından Kandil’de olağanüstü toplanan PKK Kongresi, silahlı mücadeleye son verildiğini ve örgütün kendini feshettiğini duyurdu.

Karar, örgüte yakın medya organları ve örgütün yurtdışındaki siyasi temsilcileri aracılığıyla kamuoyuna iletildi. Aynı gün Türkiye, sınır bölgelerinde askeri hareketliliği durdurdu ve teslim olmak isteyen militanlar için “güvenli geçiş” prosedürünü devreye soktu.

Sürecin en dikkat çeken noktalarından biri, bazı PKK mensuplarının sembolik olarak silahlarını bırakarak Irak’taki Birleşmiş Milletler temsilciliğine teslim olmalarıydı. Bu görüntüler, bölge halkına umut ve şaşkınlığı aynı anda yaşattı.

Türkiye ve dünyadan ilk tepkiler geldi

PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi dünya çapında geniş yankı uyandırdı. Türkiye’de hükümet yetkililerinden olumlu mesajlar gelirken, muhalefet temkinli bir yaklaşım sergiledi. Uluslararası toplum ise süreci bir barış fırsatı olarak değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Türkiye için tarihi bir gün’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı ilk açıklamada “Bugün Türkiye için tarihi bir gün. Terör belasından kurtulmak için verdiğimiz mücadele nihayetinde meyvesini verdi. Ancak süreç dikkatle izlenecek ve istismar edilmesine izin verilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Sürecin sabote edilmesine asla müsaade edilmeyecek; temkinli, akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır” açıklamasında bulundu.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise tüm dağ kadrolarının teslim olması ve yasal sürece dahil edilmesi için bir geçiş programı oluşturulacağını açıkladı. Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) yapılan açıklamada ise “Demokratik çözümün kapısı aralanmıştır, bu süreçte toplumsal barışın güçlenmesi için destek vereceğiz” denildi.

Özel: ‘Şeffaf bir geçiş süreci gerekir’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “Silahların susması olumlu bir gelişme ama halktan gizli yürütülen pazarlıklar, toplumda güven sorununa yol açabilir. Şeffaf bir geçiş süreci gerekir” açıklamasında bulundu. İYİ Parti ise “Teslim olanların affı gündeme getirilmemeli, hukuk çerçevesinde hesap sorulmalıdır” ifadeleriyle görüşünü belirtti.

ABD ve AB süreçten memnun

ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK’nın silah bırakmasını “bölgesel barış ve istikrar adına önemli bir adım” olarak değerlendirdi. Avrupa Birliği (AB) ise tarafları tebrik ederek, sürecin kalıcı bir çözüme dönüşmesi için teknik ve mali destek sunmaya hazır olduklarını ifade etti.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan İdris Barzani, PKK’nın silah bırakma kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, “Zamanımız, barışçıl, medeni ve demokratik mücadele zamanıdır” diye konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, açıklamasında “Silahların susması, sadece Türkiye için değil, Ortadoğu’nun tamamı için umut vericidir” ifadelerine yer verdi.

İnsan hakları örgütlerinden ‘geçmişle yüzleşme’ çağrısı

Amnesty International ve Human Rights Watch gibi kuruluşlar, hem Türk devletine hem de PKK’ya geçmişte yaşanan hak ihlalleriyle yüzleşme çağrısında bulundu. Örgütler, sürecin yalnızca askeri değil, toplumsal ve adalet boyutunun da olması gerektiğine dikkat çekildi.

Kaynaklar:

Euronews

Reuters

Anadolu Ajansı

Haber Global

AGORA AJANSI  -  CHANNEL24